Laparoskopik nedir? Laparoskopik ne demek? Laparoskopik ameliyat nasıl yapılır? Laparoskopik cerrahi nedir? Laparoskopik kolesistektomi nedir? Laparoskopik histerektomi nedir? Laparoskopik ameliyat nedir? Laparoskopik ameliyat sonrası şişlik neden olur? Laparoskopik fundoplikasyon nedir? Laparoskopik kolesistektomi endikasyonları nedir? Laparoskopik kolesistektomi nasıl yapılır? Laparoskopik salpenjektomi nedir? Laparoskopik cerrahi ne demek? Laparoskopik yöntem nedir? Gün geçtikçe hastalıkların çeşitleri de artış göstermekte. Bununla birlikte de tabi ki yeni çözümler de bulunmakta. Günümüz hastalıklarının artık çoğunun çözümü bulunmuş durumda.
Hatta çoğu hasta herhangi bir semptom gösterdiği taktirde, internetten bile yardım alarak kendi kendini iyileştirebilir hale geldi. Bu tabi ki de her durumda geçerli değil. Hala tıbbın gelişimiyle birlikte yeni ameliyat türleri veya tedavi yöntemleri bulunmakta ve uygulanmakta.
Bunlardan kulağımızın aşırı aşina olmamasına rağmen aslında bildiğimiz birisi de “Laparoskopik” terimi. Belki adını duymamış olabilirsiniz ancak laparoskopik terimi tıp dünyasında oldukça bilinen bir terim. Bunun en büyük nedeni ise çok işe yarar ve etkili bir yöntem olması.
Evet bu bir ameliyat ve tanı koyma yönteminin adı. Laparoskopik cerrahisi karın bölgenizde yapılan cerrahi inceleme ve tedavi yöntemine verilen isim. Peki laparoskopik cerrahisi hakkında neler biliyoruz? Eğer siz de meraklıysanız, yazımızı okumaya devam edin.
Laparoskopik Nedir?
Laparoskopi, bir cerrahi prosedür sırasında bir endoskopun vücuda küçük bir kesi yoluyla yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen bir cerrahi tekniktir. Bu teknik, minimal invaziv bir yaklaşımı temsil eder ve genellikle karın boşluğundaki organlara erişmek için kullanılır. Laparoskopi, hastaların daha az ağrı, daha az kan kaybı ve daha hızlı iyileşme süreleri gibi bir dizi avantaj sunar.
Laparoskopik cerrahi genellikle “kapalı cerrahi” olarak da adlandırılır çünkü cerrah, vücut dışında bir ekranda görüntülenen bir kamera aracılığıyla operasyonu gerçekleştirir. Bu yöntem, geleneksel açık cerrahiye göre daha az invazif olup, hastaların iyileşme sürelerini kısaltırken enfeksiyon riskini azaltabilir.
Laparoskopi genellikle aşağıdaki prosedürlerde kullanılır:
1. Safra kesesi ameliyatı: Laparoskopi, safra kesesi taşı gibi sorunları olan hastalarda safra kesesinin çıkarılması için yaygın bir yöntemdir.
2. Apandisit ameliyatı: Laparoskopik apandisit ameliyatı, apandisitin çıkarılması için kullanılan bir diğer yaygın laparoskopik işlemdir.
3. Endometriozis cerrahisi: Endometriozis tedavisi için laparoskopi sıklıkla kullanılır. Cerrah, endometriozis odaklarını çıkarmak için laparoskopik teknikleri kullanabilir.
4. Kısırlık değerlendirmesi ve tedavisi: Laparoskopi, kısırlık sorunlarının teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi için kullanılabilir. Cerrah, rahim, yumurtalıklar ve fallop tüplerine erişmek için laparoskopik teknikler kullanabilir.
Laparoskopi genellikle genel anestezi altında yapılır ve hastalar genellikle aynı gün içinde veya bir gece hastanede kalmakla yetinirler. Prosedür sonrası iyileşme süreci genellikle daha hızlıdır ve hastaların normal aktivitelere dönme süreleri daha kısadır.
Ancak laparoskopik cerrahi her hasta için uygun olmayabilir. Bazı durumlarda, cerrahın laparoskopi yerine geleneksel açık cerrahiye ihtiyaç duyabileceği durumlar olabilir. Bu nedenle, her hasta için en uygun cerrahi seçenek, doktorunuzun tavsiyesine dayanmalıdır.
Laparoskopi minimal invaziv bir cerrahi tekniği olup birçok farklı durumda kullanılabilir. Bu teknik, hastaların iyileşme sürelerini kısaltırken aynı zamanda daha az invazif bir yaklaşım sunar. Ancak her hasta için uygun olmayabilir, bu nedenle cerrahi seçenekler konusunda doktorunuzla görüşmelisiniz.
Laparoskopik Ne Demek?
Laparoskopik ne demek? Laparoskopik teriminin ne anlama geldiğini sorduğunuzu duyar gibiyim. Eğer “Laparoskopik Ne Demek?” diye içinizden geçiriyorsanız, gelin önce bu isim nereden geliyor ona bakalım. Laparoskopik cerrahisi adını temelinde laparoskop adı verilen bir cihazdan alır.
Bu cihaz eğer karın bölgenizde bir sorun yaşıyorsanız ve cerrahi müdahaleye ihtiyacınız varsa, karın bölgenizin muayene ve tedavisi için kullanılan cihazın ismidir. Laparoskopik ise bu yöntemin kullanıldığı işlemlerin genel adıdır. Bu şekilde karın muayene edilmek istenirse, karında açılan ufak bir kesikten içeri laparoskop yardımıyla bakılır.
Muayene süresince en çok yardımı dokunan alet laparoskop olduğu için ve ameliyatlar da bu aletin çevresinde gerçekleştiği için, böyle cerrahi işlemlere laparoskopik cerrahisi adı verilmektedir. Peki, laparoskop ne demek? Bunun cevabı ise şu şekilde özetlenebilir.
Eski Yunan dilinde “lapará” kasık veya karın bölgesinin yanlarındaki yumuşak kısıma verilen isimdir. Laparoskopi de bu kelimeden türetilmiştir ve karın içini gözleme anlamına gelmektedir. Yani laparoskopun “karın içi bölgesini gözlemleme aleti” anlamına geldiğini söyleyebiliriz.
Laparoskopik ise bu işlemi kullanılarak yapılan ameliyatlara verilen isim olarak geçer ve genelde laparoskopik cerrahisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Laparoskopik Cerrahi Nedir?
Laparoskopik cerrahi nedir? Laparoskopik cerrahi ne demek? Laparoskopik cerrahi, minimal invaziv bir cerrahi tekniktir. Bu teknikte, cerrahlar karnın içine küçük bir kamera ve özel cerrahi aletler yerleştirerek operasyonu gerçekleştirirler. Geleneksel cerrahi yöntemlerine göre daha az invazif olan bu teknik, hastaların daha hızlı iyileşmesine ve daha az komplikasyonla karşılaşmasına olanak tanır.
Laparoskopik cerrahi, genellikle karın boşluğundaki organlarda gerçekleştirilir. Safra kesesi, apandisit, bağırsak tıkanıklıkları, reflü hastalığı gibi birçok rahatsızlık laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilir. Ayrıca, bu teknik jinekolojik problemler, ürolojik sorunlar ve bazı kanser türlerinin tedavisinde de kullanılabilir.
Bu cerrahi tekniğin en büyük avantajlarından biri, hastaların daha az ağrı hissetmeleri ve daha hızlı iyileşmeleridir. Geleneksel cerrahiye göre daha küçük kesilerin yapıldığı laparoskopik cerrahi sonrasında hastaların enfeksiyon riski de azalır. Ayrıca, iyileşme süreci daha kısa olduğu için hastaların hastanede kalış süresi de azalır.
Laparoskopik cerrahinin bir diğer avantajı da estetiktir. Daha küçük kesilerin yapıldığı bu teknik sayesinde hastaların vücutlarında daha az iz kalır. Bu da hastaların cerrahi sonrası dönemde psikolojik olarak daha az etkilenmelerini sağlar.
Ancak, laparoskopik cerrahinin bazı durumlarda uygulanamayabileceği durumlar da vardır. Örneğin, çok obez hastalarda veya daha önce geçirilmiş karın ameliyatları olanlarda bu teknik uygulanamayabilir. Ayrıca, cerrahın deneyimi ve hastanın durumu da laparoskopik cerrahinin uygulanabilirliğini etkileyen faktörlerdir.
Laparoskopik cerrahi günümüzde birçok farklı alanda kullanılan bir tekniktir. Minimal invaziv olması, hızlı iyileşme süreci ve estetik avantajlarıyla birçok hasta tarafından tercih edilmektedir. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi, laparoskopik cerrahinin de riskleri ve uygulanamayacağı durumlar bulunmaktadır. Bu nedenle, her hasta için en uygun cerrahi yöntemin belirlenmesi için uzman bir hekime danışmak önemlidir.
Laparoskopik Cerrahi
Laparoskopik cerrahi, karın veya göğüs bölgesindeki organlara müdahale etmek için kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik cerrahi, cilt üzerinde büyük kesiler açmadan, küçük deliklerden vücuda yerleştirilen ince tüpler (trokar) içinden sokulan aletler ve bir kamera yardımı ile gerçekleştirilir. Bu sayede hastanın iyileşme süreci daha hızlı ve ağrısız olur. Laparoskopik cerrahi, minimal invaziv cerrahi veya anahtar deliği tekniği olarak da bilinir.
Laparoskopik cerrahi, pek çok hastalığın tanı ve tedavisi için uygulanabilir. Laparoskopik cerrahi ile en sık yapılan ameliyatlar şunlardır:
- Safra kesesi ameliyatı: Safra kesesinde taş oluşması veya iltihaplanma durumunda, safra kesesi laparoskopik yöntemle alınabilir. Bu ameliyat, hastanın daha kısa sürede taburcu olmasını ve daha az ağrı hissetmesini sağlar.
- Kist cerrahisi: Karın bölgesinde veya yumurtalıklarda oluşan kistler, laparoskopik yöntemle çıkarılabilir. Bu ameliyat, kistin büyüklüğüne ve yerine göre değişen sürelerde yapılabilir. Laparoskopik kist cerrahisi, kistin tekrar oluşma riskini azaltır ve hastanın normal hayatına daha çabuk dönmesini sağlar.
- Apandisit ameliyatı: Apandisit, kör bağırsağın iltihaplanmasıdır ve acil müdahale gerektirir. Apandisit ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu ameliyat, hastanın daha az komplikasyon yaşamasını ve daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
- Miyom ameliyatı: Miyom, rahim kaslarında oluşan iyi huylu tümördür. Miyomlar, aşırı kanama, ağrı, kısırlık gibi sorunlara neden olabilir. Miyom ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu ameliyat, rahmin korunmasını, kan kaybının azalmasını ve hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlar.
- Rahim ameliyatı: Rahim, kadın üreme organıdır. Rahimde oluşan kanser, iltihap, miyom, polip, sarkma gibi durumlarda, rahim ameliyatı yapılabilir. Rahim ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu ameliyat, hastanın daha az ağrı, enfeksiyon, yara izi yaşamasını ve daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
- Tüp bağlama ameliyatı: Tüp bağlama ameliyatı, kadınlarda doğum kontrol yöntemi olarak kullanılan bir ameliyattır. Tüp bağlama ameliyatı, fallop tüplerinin kesilmesi veya bağlanması ile yapılır. Tüp bağlama ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu ameliyat, hastanın daha az komplikasyon, ağrı, kanama yaşamasını ve daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
- Çikolata kisti ameliyatı: Çikolata kisti, endometriozis adı verilen bir hastalığın sonucunda oluşan bir kist türüdür. Endometriozis, rahim içi dokusunun rahim dışında başka yerlere yerleşmesidir. Çikolata kisti ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu ameliyat, kistin tamamen temizlenmesini, hastanın daha az ağrı yaşamasını ve daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
Laparoskopik cerrahi, karın veya göğüs bölgesindeki organlara müdahale etmek için kullanılan modern bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik cerrahi, hastanın daha az ağrı, kanama, enfeksiyon, yara izi yaşamasını ve daha hızlı iyileşmesini sağlar. Laparoskopik cerrahi, pek çok hastalığın tanı ve tedavisi için uygulanabilir. Laparoskopik cerrahi, genel cerrahi uzmanları tarafından yapılır. Laparoskopik cerrahi öncesinde ve sonrasında doktorun önerilerine uyarak hareket etmek, hastanın iyileşme sürecini olumlu yönde etkileyebilir.
Laparoskopik Ameliyat Nedir?
Laparoskopik ameliyat nedir? Yukarıdaki yazımızda da açıkladığımız üzere laparoskopik ameliyatlar, karın bölgesinin iç kısmını gözlemlememizi sağlayan laparoskop adı verilen cihaz ile yapılan ameliyatlardır. Bu ameliyatlarda karın bölgesinin belirli yerlerine açılan ve ortalama 1 milimetre çapa sahip delikler kullanılır.
Gördüğünüz gibi bu kesiklerin boyutları oldukça küçüktür ve iz bırakmayacak şekilde açılmaktadırlar. Bu deliklerden içeri sokulan laparoskop aleti yardımıyla karın içerisi görüntülenir ve muayene edilir. Bu aletin üzerinde fiber optik bir teleskop yer alır ve bu teleskop yardımıyla görüntüleme işlemi yapılır.
Teleskop yardımıyla doktor rahat bir şekilde karnın içindeki sorunu görüntüleyebilmektedir. Açılan farklı kesikler yardımıyla karnın iç kısmına cerrahi müdahaleler yapılarak ameliyat yürütülür. Görüntü yüksek çözünürlüğe sahip bir ekrana yansıtıldığı için ameliyat sırasında hata payı da çok düşüktür.
Bu yöntem sayesinde çoğu hastalığın tanısı konup, cerrahi müdahalesi de gerçekleştirile bilmektedir. Ameliyat için açılan kesiklerin boyutlarının küçüklüğü sayesinde hissedilen acı daha azdır ve hasta ameliyat sonrası daha az ağrı yaşar. Dokularda gelişen sorunlar ve organların yapışıklık düzeyleri de düşmektedir.
Ameliyat sırasında açılan deliklere trokar adı verilen tüpler yerleştirilmektedir. Doktor içeri sokulacak olan cerrahi materyal ve aletleri bu tüpler aracılığıyla kullanır. Bu sayede doktor rahatça ameliyatı gerçekleştirip yürütebilir.
Ameliyat sonrası etkenlerin azalmasıyla birlikte yara izlerinin de görülmeyecek seviyelerde az olması hastanın da rahatlamasına yardımcı olur. Açık ameliyatlarla kıyaslandığında, bütün komplikasyonlara daha az ve ameliyat sonrası oluşacak sıkıntılar da olabildiğince minimum seviyededir.
Ayrıca belirtmek gerek ki, bu şekilde uygulanan ameliyatlardan sonra kişi daha hızlı iyileşir. Böylece hastanın daha az ilaç kullanıp daha hızlı bir şekilde günlük hayata dönmesi sağlanır.
Laparoskopik Yöntem Nedir?
Laparoskopik yöntem nedir? Laparoskopik yöntem, karın içi organlara küçük kesilerden girerek kamera ve cerrahi aletlerle müdahale edilen bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik yöntemde, laparoskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir boru kullanılır. Laparoskop, karın içindeki organları monitöre yansıtarak doktorun görüntülemesini sağlar. Diğer kesilerden ise cerrahi aletler karın içine yerleştirilir. Bu aletlerle hastalıklı veya hasarlı organlar çıkarılır, onarılır veya biyopsi alınır.
Laparoskopik yöntem, genel anestezi altında yapılır. Karın bölgesine bir santimetre kadar dört veya beş kesi açılır. Bu kesilerden birine laparoskop sokulur. Laparoskop, karın içindeki organları monitöre yansıtarak doktorun görüntülemesini sağlar. Diğer kesilerden ise cerrahi aletler karın içine yerleştirilir. Bu aletlerle hastalıklı veya hasarlı organlar çıkarılır, onarılır veya biyopsi alınır. Ameliyat yaklaşık bir saat sürer. Kesiler dikilerek kapatılır.
Laparoskopik yöntem, farklı durumlarda tercih edilebilir. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:
– Safra kesesi taşları, iltihaplanması, enfeksiyonu veya kanseri olan hastalarda safra kesesinin alınması (kolesistektomi)
– Apandisit olan hastalarda apandiksin alınması (apendektomi)
– Mide ülseri, reflü, obezite veya kanseri olan hastalarda mide ameliyatları
– Bağırsak hastalıkları (divertikülit, ülseratif kolit, Crohn hastalığı, kanser) olan hastalarda bağırsak ameliyatları
– Karaciğer, pankreas, dalak gibi organlarda kist, tümör veya hasar olan hastalarda organ ameliyatları
– Dış gebelik, yumurtalık kisti, miyom, endometriozis, kanser gibi durumlarda jinekolojik ameliyatlar
– Prostat, böbrek, mesane gibi organlarda kist, tümör veya hasar olan hastalarda ürolojik ameliyatlar
Laparoskopik yöntemin avantajları şunlardır:
– Açık ameliyata göre daha az ağrı, kanama, enfeksiyon, yara yeri fıtığı, karın içi yapışıklık gibi komplikasyon riski vardır.
– Hastanede kalış süresi ve iyileşme süresi daha kısadır. Laparoskopik yöntem sonrası hastalar bir veya iki gün içinde taburcu olabilir ve normal aktivitelerine bir hafta içinde dönebilirler.
– Estetik açıdan daha iyidir. Karın bölgesinde küçük ve az sayıda kesi izi kalır.
Laparoskopik yöntemin dezavantajları şunlardır:
– Nadiren de olsa, karın içi organlara, özellikle bağırsaklara veya mesaneye zarar verebilir. Bu durumda, acil olarak açık ameliyat yapılması gerekebilir.
– Bazı hastalıklarda laparoskopik yöntem yeterli olmayabilir veya uygun olmayabilir. Bu durumda, açık ameliyat tercih edilir.
– Laparoskopik yöntem, tecrübeli ve eğitimli cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
Laparoskopik Salpenjektomi Nedir?
Laparoskopik salpenjektomi nedir? Laparoskopik salpenjektomi, fallop tüplerinin küçük kesilerden girilerek çıkarılması işlemidir. Fallop tüpleri, yumurtalıklardan çıkan yumurtaların rahme ulaşmasını sağlayan ince kanallardır. Fallop tüplerinin çıkarılması, gebe kalma olasılığını büyük ölçüde azaltır.
Laparoskopik salpenjektomi, farklı nedenlerle yapılabilir. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:
– Doğum kontrolü: Fallop tüplerinin alınması, kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Bu işlem, başka bir doğum kontrol yöntemi kullanmak istemeyen veya kullanamayan kadınlar için uygun olabilir.
– Dış gebelik: Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim yerine fallop tüpünde veya başka bir yerde gelişmesidir. Dış gebelik, hayati tehlike oluşturabilir ve fallop tüpünün yırtılmasına neden olabilir. Dış gebelik geçiren kadınlarda, tekrar dış gebelik riski artar. Bu nedenle, dış gebelik olan veya olma riski yüksek olan kadınlarda, fallop tüplerinin alınması önerilebilir.
– Enfeksiyon: Fallop tüplerinde iltihaplanmaya neden olan enfeksiyonlar, tüplerin hasar görmesine veya tıkanmasına yol açabilir. Bu durum, kısırlık, ağrı, dış gebelik gibi sorunlara neden olabilir. Enfeksiyon nedeniyle hasar gören fallop tüplerinin alınması, bu sorunları önlemek veya tedavi etmek için yapılabilir.
– Endometriozis: Endometriozis, rahim iç yüzeyini döşeyen dokunun, rahim dışında başka yerlerde de bulunmasıdır. Endometriozis, fallop tüplerinde de gelişebilir ve tüplerin yapışmasına, tıkanmasına veya hasar görmesine neden olabilir. Endometriozis nedeniyle ağrı, kısırlık, dış gebelik gibi sorunlar yaşayan kadınlarda, fallop tüplerinin alınması önerilebilir.
– Kanser: Fallop tüplerinde veya yumurtalıklarda kanser gelişmesi, fallop tüplerinin alınmasını gerektirebilir. Ayrıca, bazı genetik mutasyonlar nedeniyle yumurtalık kanseri riski yüksek olan kadınlarda, fallop tüplerinin alınması, bu riski azaltmak için yapılabilir.
Laparoskopik salpenjektomi, laparoskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir boru ile yapılır. Laparoskop, karın bölgesine küçük kesilerden sokulur ve karın içindeki organları görüntüler. Laparoskop yardımıyla, fallop tüpleri bağlantı yerlerinden kesilerek çıkarılır. Laparoskopik salpenjektomi, genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık yarım saat sürer. Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu olabilirler.
Laparoskopik salpenjektomi, açık ameliyata göre daha avantajlıdır. Laparoskopik salpenjektomi ile:
– Ağrı, kanama, enfeksiyon, yara yeri fıtığı, karın içi yapışıklık gibi komplikasyonlar daha az görülür.
– Hastanede kalış süresi ve iyileşme süresi daha kısadır.
– Estetik açıdan daha iyidir. Karın bölgesinde küçük ve az sayıda kesi izi kalır.
Laparoskopik salpenjektomi, bazı dezavantajlara da sahiptir. Laparoskopik salpenjektomi ile:
– Nadiren de olsa, karın içi organlara, özellikle bağırsaklara veya mesaneye zarar verebilir. Bu durumda, acil olarak açık ameliyat yapılması gerekebilir.
– Gebe kalma olasılığı büyük ölçüde azalır. Bu işlem, geri dönüşü olmayan bir doğum kontrol yöntemidir. Gebe kalmak isteyen kadınlar için uygun değildir. Ancak, tüp bebek yöntemi ile gebe kalma şansı devam eder.
– Menopoz belirtileri ortaya çıkabilir. Fallop tüplerinin alınması, yumurtalıkların kan akışını etkileyebilir ve yumurtalık fonksiyonunu bozabilir. Bu durum, menopoz belirtilerinin erken başlamasına veya şiddetlenmesine neden olabilir.
Laparoskopik Kolesistektomi Nedir?
Laparoskopik kolesistektomi nedir? Laparoskopik kolesistektomi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu işlem, genellikle safra kesesinde taş oluşumu veya safra kesesi iltihabı gibi durumlar nedeniyle gereklidir. Geleneksel cerrahi yöntemlere göre daha az invaziv bir yaklaşım olan laparoskopik kolesistektomi, hastaların daha hızlı iyileşmesine ve daha az komplikasyon yaşamasına olanak tanır.
Laparoskopik kolesistektomi, genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. İşlem sırasında cerrah, karın duvarına küçük kesiler yapar ve bu kesiler aracılığıyla laparoskop adı verilen ince bir tüpü karın boşluğuna yerleştirir. Laparoskop, içinde kamera bulunan bir cihazdır ve cerraha karın içindeki organları net bir şekilde görmesini sağlar. Aynı zamanda cerrah, diğer küçük kesiler aracılığıyla cerrahi aletleri karın boşluğuna sokarak safra kesesini çıkarır.
Laparoskopik kolesistektomi, geleneksel açık cerrahiye göre birçok avantaja sahiptir. İlk olarak, laparoskopik yöntemde kullanılan küçük kesiler nedeniyle hastaların iyileşme süreci daha hızlıdır ve hastanede kalış süresi daha kısadır. Ayrıca, laparoskopik cerrahi sırasında kan kaybı daha azdır ve enfeksiyon riski daha düşüktür. Bu nedenle, laparoskopik kolesistektomi genellikle hastalar için daha az stresli bir seçenektir.
Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, laparoskopik kolesistektomi de bazı riskleri içermektedir. İşlem sırasında nadiren komplikasyonlar ortaya çıkabilir ve enfeksiyon, kanama veya safra kaçağı gibi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca, bazı hastalar laparoskopik yönteme uygun olmayabilir ve geleneksel açık cerrahiye ihtiyaç duyabilirler.
Laparoskopik kolesistektomi sonrasında iyileşme süreci genellikle hızlıdır, ancak hastaların cerrahlarının talimatlarına tam olarak uymaları önemlidir. İyileşme sürecinde ağrı yönetimi, yara bakımı ve beslenme konularına dikkat edilmelidir. Ayrıca, cerrahın önerdiği şekilde fiziksel aktiviteye geri dönülmelidir.
Laparoskopik kolesistektomi, safra kesesi problemlerinin tedavisinde yaygın olarak kullanılan etkili bir cerrahi yöntemdir. Daha az invaziv olması ve hızlı iyileşme süreci sunması nedeniyle birçok hasta tarafından tercih edilmektedir. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, bu yöntemin de riskleri ve uygun olmayan durumları bulunmaktadır. Bu nedenle, hastaların cerrahlarıyla detaylı bir şekilde görüşerek karar vermeleri önemlidir.
Laparoskopik Kolesistektomi Nasıl Yapılır?
Laparoskopik kolesistektomi nasıl yapılır? Laparoskopik kolesistektomi işlemi şu şekilde gerçekleştirilir:
– Hastaya genel anestezi uygulanır ve uyutulur.
– Karın bölgesine bir santimetre kadar beş kesi açılır. Bu kesilerden birine laparoskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir boru sokulur. Laparoskop, karın içindeki organları monitöre yansıtarak doktorun görüntülemesini sağlar.
– Diğer kesilerden ise cerrahi aletler karın içine yerleştirilir. Bu aletlerle safra kesesi bağlantı yerlerinden kesilerek çıkarılır. Bu sırada safra kesesindeki safra ve taşlar da aspire edilir (emilir).
– Kesiler dikilerek kapatılır.
Laparoskopik kolesistektomi işlemi yaklaşık bir saat sürer. Hastalar bir veya iki gün içinde taburcu olabilir ve normal aktivitelerine bir hafta içinde dönebilirler.
Laparoskopik Histerektomi Nedir?
Laparoskopik histerektomi nedir? Laparoskopik histerektomi, rahim cerrahisinin bir türüdür ve genellikle rahim kanseri, aşırı kanama, miyomlar veya endometriozis gibi durumlarda kullanılır. Bu cerrahi prosedür, genellikle bir laparoskop adı verilen ince bir tüp ve kamera ile gerçekleştirilir. Laparoskopik histerektomi, geleneksel açık cerrahiye göre birçok avantaja sahiptir ve daha az invaziv bir yaklaşım sunar.
Laparoskopik histerektomi, genellikle hastanın iyileşme sürecini hızlandırır ve daha az ağrıya neden olur. Ayrıca, hastanede kalış süresini kısaltabilir ve hastanın günlük aktivitelere daha hızlı dönmesine olanak tanır. Bu nedenle, birçok hasta için tercih edilen bir seçenektir.
Bu prosedür genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve cerrah, karın bölgesine küçük kesiler yaparak laparoskopu ve diğer cerrahi aletleri yerleştirir. Laparoskopun içinden gelen görüntüler, cerraha rahmin ve diğer dokuların detaylı bir görüntüsünü sağlar, böylece cerrahın operasyonu gerçekleştirmesine olanak tanır.
Laparoskopik histerektomi, rahmin tamamen çıkarılmasını gerektiren durumlarda kullanılır. Bu durumlar genellikle rahim kanseri, aşırı kanama veya miyomlar gibi durumları içerir. Cerrah, rahmi ve gerektiğinde diğer dokuları çıkararak hastanın sağlığını iyileştirmeyi amaçlar.
Bu prosedürün avantajlarından biri, daha az kan kaybı ve daha az doku hasarıdır. Ayrıca, laparoskopik histerektomi sonrası iyileşme süreci genellikle daha hızlıdır ve hastaların günlük aktivitelere dönmesi daha kolaydır. Bununla birlikte, her cerrahi prosedürde olduğu gibi, laparoskopik histerektomi de belirli riskleri içerir ve her hasta için uygun olmayabilir.
Laparoskopik histerektomi adayları genellikle doktorları tarafından belirlenir ve hastanın tıbbi geçmişi, mevcut durumu ve cerrahiye olan yaklaşımı dikkate alınarak karar verilir. Bazı durumlarda, laparoskopik histerektomi uygun olmayabilir ve geleneksel açık cerrahi tercih edilebilir.
Bu nedenle, laparoskopik histerektomi düşünen hastaların öncelikle uzman bir doktora danışmaları önemlidir. Uzman bir cerrah, hastanın durumunu değerlendirebilir ve en uygun tedavi seçeneğini önererek hastanın bilinçli bir karar vermesine yardımcı olabilir.
Laparoskopik histerektomi modern bir cerrahi seçenek olup, birçok hastaya hızlı iyileşme ve daha az invaziv bir yaklaşım sunar. Ancak her hasta farklı olduğu için, bu prosedürün uygunluğu her hasta için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Uzman bir doktora danışarak hastaların en doğru kararı vermeleri sağlanmalıdır.
Laparoskopik Fundoplikasyon Nedir?
Laparoskopik fundoplikasyon nedir? Laparoskopik fundoplikasyon, karın içi organlarda sorun yaşayan hastalara uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir. Bu yöntemde, midenin üst kısmı yemek borusunun alt ucuna sarılarak dikilir. Böylece, mideden yemek borusuna kaçan asit reflüsü önlenir.
Laparoskopik Fundoplikasyon Nasıl Yapılır?
Laparoskopik fundoplikasyon, genel anestezi altında yapılır. Karın bölgesine bir santimetre kadar beş kesi açılır. Bu kesilerden birine laparoskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir boru sokulur. Laparoskop, karın içindeki organları monitöre yansıtarak doktorun görüntülemesini sağlar. Diğer kesilerden ise cerrahi aletler karın içine yerleştirilir. Bu aletlerle midenin fundus kısmı yemek borusunun alt ucuna sarılarak dikilir. Bu işlem, Nissen fundoplikasyonu olarak adlandırılır. Bazı durumlarda, fundusun yarısı veya üçte biri sarılarak dikilebilir. Bu işlemler, Toupet veya Dor fundoplikasyonu olarak adlandırılır. Ameliyat yaklaşık bir saat sürer. Kesiler dikilerek kapatılır.
Laparoskopik Fundoplikasyon Kimlere Uygulanır?
Laparoskopik fundoplikasyon, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) veya mide fıtığı gibi karın içi organlarda sorun yaşayan hastalara uygulanır. GERD, mideden yemek borusuna kaçan asit reflüsü nedeniyle yemek borusunda iltihaplanma, yara, daralma, kanama, ses kısıklığı, öksürük, astım, diş çürümesi gibi sorunlara yol açan bir hastalıktır. Mide fıtığı ise, mide veya bağırsakların diyaframdan göğüs boşluğuna doğru kaymasıdır. Bu durum da asit reflüsünü artırır. Laparoskopik fundoplikasyon, bu hastalıkların ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç tedavisini tolere edemeyen hastalara uygulanır. Ayrıca, yemek borusu kanseri riski olan veya yemek borusu darlığı olan hastalara da uygulanabilir.
Laparoskopik Fundoplikasyonun Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?
Laparoskopik fundoplikasyonun avantajları şunlardır:
– Açık ameliyata göre daha az ağrı, kanama, enfeksiyon, yara yeri fıtığı, karın içi yapışıklık gibi komplikasyon riski vardır.
– Hastanede kalış süresi ve iyileşme süresi daha kısadır. Laparoskopik fundoplikasyon sonrası hastalar bir veya iki gün içinde taburcu olabilir ve normal aktivitelerine bir hafta içinde dönebilirler.
– Estetik açıdan daha iyidir. Karın bölgesinde küçük ve az sayıda kesi izi kalır.
– Asit reflüsü semptomlarını ve ilaç kullanımını önemli ölçüde azaltır. Hastaların çoğu ameliyattan sonra ilaç kullanmaya gerek duymazlar.
Laparoskopik fundoplikasyonun dezavantajları şunlardır:
– Nadiren de olsa, karın içi organlara, özellikle yemek borusuna veya mideye zarar verebilir. Bu durumda, acil olarak açık ameliyat yapılması gerekebilir.
– Bazı hastalarda, ameliyat sonrası gaz, şişkinlik, mide bulantısı, kusma, ishal, kabızlık, yutma güçlüğü, göğüs ağrısı gibi yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve ilaç tedavisi ile düzelir.
– Bazı hastalarda, ameliyatın etkinliği zamanla azalabilir ve asit reflüsü semptomları tekrar ortaya çıkabilir. Bu durumda, ilaç tedavisine devam etmek veya tekrar ameliyat olmak gerekebilir.
Laparoskopik Ameliyat Nasıl Yapılır?
Laparoskopik ameliyat, karın içi organlara küçük kesilerden girerek kamera ve cerrahi aletlerle müdahale edilen bir yöntemdir. Bu yöntem, açık ameliyatlara göre daha az riskli ve daha hızlı iyileşme sağlar. Laparoskopik ameliyat, birçok hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılabilir. Örneğin, safra kesesi, apandisit, yumurtalık kisti, dış gebelik, fıtık, obezite, mide ülseri gibi durumlarda laparoskopik ameliyat tercih edilebilir.
Safra kesesi, karaciğerin altında bulunan ve sindirim için safrayı depolayan küçük bir organdır. Safra kesesinde taş oluşması, iltihaplanma, enfeksiyon veya kanser gibi durumlarda safra kesesi alınması gerekebilir. Bu işlem, laparoskopik cerrahi ile yapılabilir.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatı, genel anestezi altında yapılır. Karın bölgesine bir santimetre kadar dört kesi açılır. Bu kesilerden birine laparoskop adı verilen, ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir boru sokulur. Laparoskop, karın içindeki organları monitöre yansıtarak doktorun görüntülemesini sağlar. Diğer kesilerden ise cerrahi aletler karın içine yerleştirilir. Bu aletlerle safra kesesi bağlantı yerlerinden kesilerek çıkarılır. Kesiler dikilerek kapatılır.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatı, açık ameliyata göre daha avantajlıdır. Laparoskopik ameliyatta kanama, enfeksiyon, yara yeri fıtığı, karın içi yapışıklık gibi komplikasyonlar daha az görülür. Ayrıca hastanede kalış süresi ve iyileşme süresi daha kısadır. Laparoskopik ameliyat sonrası hastalar bir veya iki gün içinde taburcu olabilir ve normal aktivitelerine bir hafta içinde dönebilirler.
Laparoskopik Ameliyat Sonrası Şişlik Neden Olur?
Laparoskopik ameliyat sonrası şişlik neden olur? Laparoskopik ameliyat, birçok hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılabilir. Laparoskopik ameliyat sırasında, karın boşluğuna karbondioksit gazı verilir. Bu gaz, karın içindeki organları görüntülemek ve çalışma alanı yaratmak için gereklidir. Ameliyat sonrasında, bu gazın büyük bir kısmı karın zarından emilerek veya dışarı atılarak boşalır. Ancak bazen gazın tamamen boşalmaması, karın içinde bir miktar gaz kalmasına neden olabilir. Bu durum, laparoskopik ameliyat sonrası şişlik olarak adlandırılır.
Laparoskopik ameliyat sonrası şişlik, genellikle geçici bir durumdur. Şişlik, gazın vücuttan atılmasıyla birlikte azalır ve kaybolur. Bu süreç, ameliyatın türüne, hastanın yaşı, kilosu, sağlık durumu gibi faktörlere göre değişebilir. Bazı hastalarda şişlik birkaç gün, bazılarında ise birkaç hafta sürebilir.
Laparoskopik ameliyat sonrası şişlik, genellikle ciddi bir sorun teşkil etmez. Ancak şişlikle birlikte şiddetli ağrı, ateş, kusma, kanama, enfeksiyon gibi belirtiler varsa, bu durum bir komplikasyon işareti olabilir. Bu gibi durumlarda, doktora başvurmak gerekir.
Laparoskopik ameliyat sonrası şişliği önlemek veya azaltmak için, doktorun önerilerine uyulması gerekir. Bunlar arasında, bol sıvı tüketmek, gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınmak, hareket etmek, masaj yapmak, ısı uygulamak, ağrı kesici kullanmak gibi yöntemler bulunur. Bu yöntemler, gazın vücuttan atılmasını kolaylaştırarak şişliği azaltabilir.
Laparoskopik ameliyat neden yapılır? Hangi hastalıklarda uygulanır?
Öncelikle gelin sizlere laparoskopik ameliyat neden yapılır onu açıklayalım. Bu sorunun en büyük yanıtı, ameliyatın kolaylıklarında ve avantajlarındadır. Çoğu komplikasyonun önüne geçmesinin yanı sıra iyileşme süreci, ameliyatın daha rahat ve kolay geçmesi, hastanın ameliyat sonrasında daha az ağrı yaşaması gibi örnekler verilebilir.
Bu yöntemin kullanıldığı yerler karın bölgesini kapsayan çevrede oluşan hastalık ve sorunlardır. Peki bunlar hangi hastalıklar? Size birkaç örnek vermemize izin verin. Laparoskopik ameliyatın uygulandığı başlıca hastalıklar şu şekildedir:
- Reflü ve Hiatal Herni hastalıkları
- Kolon, rektum, mide ve diğer karın içinde meydana gelen kanser türleri
- Obezite cerrahisi
- Safra kesesi kaynaklı hastalıklar
- Apandisit ile alakası olan hastalık ve rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi
- Kasık fıtığı ve diğer karın fıtığı çeşitleri
- Karın bölgesinde yer alan çeşitli organların çıkarılması gereken durumlar
- Yumurtalık kistlerine tanı koyma ve tedavisi
- İnfertilite nedenlerinin tespit edilmesi ve tedavisi
- Çeşitli nedenler nedeniyle yumurtalık, fallop tüpü ve uterusun alınması durumu
- Bağırsakların kesilmesinin gerektiği hastalıkların tedavisi ve teşhisi
- İnmemiş testis (skrotal orşiopeksi) durumunda teşhis konulması ve tedavisi
- Midede ülser tedavisi
- Karın ağrılarının araştırılması ve tanısının konulması
- Pelvik inflamatuar yani PID hastalığının teşhisi
- Batın bölgesindeki kistlerinin tedavisi
- Dış gebelik durumunun tedavisi
Laparoskopik Ameliyat Avantajları Nelerdir?
Öncelikle belirtmek isteriz ki laparoskopik ameliyat birçok hastalıkta uygulanmaktadır. Bu nedenle hepsinde farklı etkiler gösterebilir ancak genel olarak büyük avantajlara sahip bir ameliyat türüdür. Peki bu laparoskopik ameliyat avantajları nelerdir?
En büyük artısı açık ameliyat olmadığı için büyük kesikler veya karnın tamamının açılmasına gerek olmamasıdır. Küçük kesikler yardımıyla karına giriş yapılarak yapılan bu ameliyat, bu şekilde yara izlerinin de minimuma indirilmesini sağlamış olur.
Ameliyat sırasında, ileri seviye teknoloji kullanıldığı ve dışarıya net bir şekilde karın içinin görüntüsü aktarılabildiği için ameliyat daha kolay yapılır. Cerrahın kullandığı aletler açılacak olan kesiklerden içeri sokularak işlemler yapılır, böylece ameliyat insan eli temas etmeden gerçekleştirilebilmektedir.
Operasyon sonrası herhangi bir fıtık ihtimali minimuma indirgenmiş olup, ameliyat sırasında oluşacak komplikasyonların ihtimali da çok düşüktür.
Laparoskopik ameliyat sırasında kullanılan teknikten ötürü, ameliyat sonrasında ağrılar ve sızılar çok daha az olacaktır. Ayrıca yaralar ve doku hasarı çok hızlı iyileşeceği için ilaç kullanma ihtiyacı da azaltılmış olur. Hasta ameliyat sonrasında kısa süre içerisinde günlük hayatına dönebilmektedir.
Hastalığın iyileşme süreci, bu yöntemde daha hızlı olduğu için hastanede geçirilen süre de azaltılmış olur. Komplikasyonların az olmasıyla birlikte ameliyat sırasında kullanılan optiklerin yüksek çözünürlüğe ve büyütme kapasitesine sahip olması, ameliyatın daha hatasız ve kanama ihtimali düşük şekilde gerçekleştirmesine olanak sağlamış olur.
Yara izleri minimuma indirgense de bazı durumlarda, yara hiç iz bırakmadan kaybolabilir. Ameliyatın getirdiği konfor sayesinde, bu yöntem kullanılan cerrahi eğitimler daha kolay uygulanabilir. Bu kolaylık sayesinde yeni cerrahlar da rahatlıkla ameliyatları gerçekleştirebilmektedirler.
Açık ameliyata kıyasla daha kolay ve risksiz bir ameliyat olması, laparoskopik ameliyat tekniğini insanlar için daha tercih edilebilir bir hale getirir. Böylece hastalar, daha rahat ve stressiz bir şekilde ameliyat sürecini atlatabilmektedir.
Laparoskopik İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
1- Laparoskopi nedir ne için yapılır?
Laparoskopi, gelişen çeşitli hastalıkların tanı ya da tedavisi sürecinde karın bölgesindeki organları incelemek için kullanılan cerrahi bir teşhis prosedürüdür. Halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopi, batın içerisine küçük kesiler ile girilerek bir kamera ve cerrahi enstrümanlarla yapılan bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopi sırasında karın bölgesindeki organlara bakmak için laparoskop adı verilen bir alet kullanır. Laparoskop, önünde yüksek yoğunluklu bir ışık ve yüksek çözünürlüklü bir kamera bulunan uzun, ince bir tüptür. Alet, karın duvarındaki bir kesiden karın bölgesine sokulur. Kamera ilerledikçe elde ettiği görüntüleri bir video monitörüne gönderir ve doktorun vücudun içini açık ameliyat olmadan gerçek zamanlı olarak görmesini sağlar. Bu işlem sırasında gerekli olduğu takdirde biyopsi örneği alınması da mümkündür.
2- Laparoskopi ameliyatı kaç saat sürer?
Teşhis amacıyla yapılan laparoskopik operasyonlar çoğunlukla yarım saat sürmektedir. Ancak öncesinde hastaya anestezi verileceğinden bu süre 45-50 dakikaya çıkabilir. Tedavi amaçlı laparoskopik operasyonlar ise yapılacak olan müdahalenin türü ve niteliğine göre 1 ila 3 saat sürebilir. Bazı ileri teknik gerektiren operasyonlarda ise bu sürenin daha da uzun sürdüğü görülmektedir.
3- Laparoskopi hangi hastanelerde yapılır?
İç organlar ile alakalı sağlık problemlerinin cerrahi müdahale ile tedavi edilmesine olanak tanıyan laparoskopik cerrahi yöntemi sıklıkla jinekoloji, gastroenteroloji, üroloji ve genel cerrahi hekimleri tarafından kullanılır. Hemen hemen her hastanede yapılır.
4- Laparoskopi kimlere yapılmaz?
Eğer kişide ileri seviyede kanser türlerinden herhangi biri varsa bu cerrahi yöntem genellikle uygulanmaz çünkü çok daha farklı ve kapsamlı bir tedavi yaklaşımı gereklidir. Ayrıca ameliyata engel olabilecek başka sağlık problemleri varsa aynı şekilde bu yöntem tercih edilmez. Örneğin hasta ağır kalp hastası ise endoskopik laparoskopik cerrahi uygulanmaz.
5- Laparoskopi açık ameliyat mı?
Halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi, hastanın daha çabuk iyileşmesini ve açık ameliyatlara göre çok daha az ağrı hissetmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Karın bölgesinde gelişen çeşitli hastalıkların tanı ya da tedavisi için kullanılan laparoskopik cerrahi yönteminde, cilt üzerindeki kesi boyutu son derece küçüktür. Laparoskopik cerrahi, ismini cerrahi işlem sırasında kullanılan laparoskoptan alır. Laparoskop, ucunda ışığı olan fiber optik bir teleskop olarak tanımlanabilir. Karın bölgesine açılan kesiden vücut içine sokulan laparoskop sayesinde hekim, operasyon sırasında rahat bir görüş elde eder. Karın bölgesinin farklı yerlerine açılan kesiler sayesinde operasyon bölgesine diğer cerrahi aletler sokulur ve cerrah, hareketlerini yüksek çözünürlüklü bir monitörden izleyerek yapar. Minimal invaziv cerrahi ya da kansız ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi yöntemi ile pek çok farklı hastalığın tanısı koyulabilir ve tedavisi yapılabilir.
6- Laparoskopi ameliyatı ne kadar sürede iyileşir?
Laparoskopik cerrahi işleminden sonra kişi, ameliyathaneden çıkarılarak gözetim altına alınır. Kişinin bilincinin tamamen yerine gelmesinin ardından hasta odasına getirilir. Verilen anestezinin etkisi bir süre daha devam eder. Bu süre boyunca kişi, anesteziye bağlı olarak görülen mide bulantısından ve kesi bölgesindeki hafif ağrıdan şikayet edebilir. Laparoskopik cerrahi ile yapılan müdahale türüne bağlı olarak kişinin ayağa kalkma süresi farklılık gösterse de hasta çoğunlukla 3-4 saat içinde ayağa kalkabilir ve hafif bir yemek yiyebilir. Operasyon sırasında hastaya verilen karbondioksit gazına bağlı olarak kişi 24 saat süre ile omuz ağrısı hissedebilir. Operasyonun türüne bağlı olmakla birlikte kişi, çoğunlukla aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilerek evine gönderilir.
7- Laparoskopi sonrası iz kalır mı?
Tek giriş laparoskopi (single port) yöntemi, cerrahi aletlerin karın duvarında yapılan tek bir kesiden karın içerisine sokulması ile gerçekleştiriliyor. Bu kesi zaten doğal bir iz olan göbek deliğinden yapıldığı için de ameliyat sonrasında gözle görülen hiçbir iz kalmıyor. Single Port laparoskopi ile avantajlar daha da artmaktadır. Karın bölgesinde yapılan kesi sayısının azalması ile hem ameliyat izi kalmamakta, hem de laparoskopinin diğer avantajları da artmaktadır. Böylece tek giriş laparoskopi sonrasında hastalar daha az ağrı duymakta, enfeksiyon, fıtık gibi komplikasyonlar daha az görülmekte ve hastaların normal yaşantılarına dönme süresi azalmaktadır.
8- Laparoskopi sonrası kanama olur mu?
Yaklaşık olarak 2-5 gün lekelenme şeklinde vajinal kanama olabilmektedir. Laparaskopi sonrası 48 saat araç kullanılmamalıdır; çünkü genel anestezinin etkisi
devam edebilmektedir. Laparaskopi ameliyatının üzerinden 24 saat geçtikten sonra fiziksel aktivite kısıtlaması yoktur. Ağır egzersiz önerilmemektedir.
9- Laparoskopi sonrası karın şişliği nasıl geçer?
Laparoskopi, karın içine karbondioksit gazı doldurularak gerçekleştirilmektedir. Ameliyatın uygulanışı için bu uygulama gereklidir. Böylece laparoskopi aletlerinin kullanılabileceği bir ortam ve boşluk yaratılmış olur. Bu gaz, karın zarından kolay bir şekilde emildikten sonra akciğerlerden solunum ile atılabilmesi ve yanıcı olmaması sebebiyle tercih edilmektedir. Ameliyat sonrasında gazın büyük bir kısmı boşalmakta ve yüksek oranda herhangi bir problem yaşanmamaktadır. Fakat bazı durumlarda gazın tam boşalamaması sebebiyle gaz şikâyeti yani kapalı ameliyat sonrası karın şişkinliği meydana gelebilir. Buna bağlı olarak ameliyatı takip eden 1-2 günlük süreçte hasta ayağa kalktığı zaman omuzlarında ağrı hissedebilir, ancak bu durum geçicidir.